Depremzedelerin Acısı Yeniden Canlandı

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonucu, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bir ilçede bulunan bir apartmanın yıkılmasıyla 26 kişi hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili soruşturma tamamlandı ve hazırlanan iddianamede, birkaç kişi hakkında "Taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olmak" suçundan ağır hapis cezaları istendi. İddianamede adı geçen şahıslardan biri olan yapı mühendisi, uzun süredir firariydi. Yetkililer, yıkılan binanın inşaat aşamalarında yaşanan usulsüzlükler ve eksiklikler üzerinde duruyor. Yapının, yönetmeliklere uygun olarak inşa edilip edilmediği soruşturma konusu. Ayrıca, belediyenin verdiği yapı izinleri de mercek altında.

Firari Mühendis İstanbul'da Gözaltına Alındı

Uzun süredir aranan inşaat mühendisi, İstanbul'da gerçekleştirilen bir operasyonla gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin başarılı operasyonu, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Gözaltına alınan şüphelinin hakkında çok sayıda arama kararı bulunuyordu. Şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Gözaltı haberi, depremden etkilenen ailelerde üzüntü ve öfkeyi yeniden alevlendirdi. Adalet arayışları devam ediyor. Şüphelinin yargılanma süreci yakından takip ediliyor.

Ruhsatlarda Usulsüzlükler Tespit Edildi

İddianamede yer alan bilirkişi raporuna göre, belediye tarafından binaya defalarca yapı ruhsatı düzenlenmiş. Ruhsatlarda yapının zaman içinde kaç katlı olacağı konusunda değişiklikler yapılmış. Ancak, bu değişikliklerin statik hesaplamalar ve performans analiz raporlarıyla desteklenmediği tespit edilmiş. Kırıkhan Belediyesi’nin rolü de soruşturma kapsamında inceleniyor. 2007 Deprem Yönetmeliği'nin ilgili maddelerine uyulmadığına dair bulgular da var. Bilirkişi raporu, ek katların izinsiz veya yetersiz incelemelerle yapıldığını ortaya koyuyor. Bu bulgular, yıkıntılar arasında kalan ailelerin acısını daha da derinleştiriyor. Hatay bölgesinde yaşanan trajedinin tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.
İlk duruşma tarihi ise 13 Şubat 2025 olarak belirlendi. Hukuk süreci, hem kamuoyu hem de mağdurlar için büyük önem taşıyor. Bu dava, gelecekteki yapı denetimleri için önemli bir emsal teşkil edecek. Güvenlik güçlerinin çalışmaları takdir ediliyor. Yaşam hakkının korunması için etkili önlemler alınması gerekiyor. Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması bekleniyor.